Hasan Cüneyt Bozkurt: Çocuk edebiyatı nasıl bir pedagojik çizgi izlemeli ya da çocuk edebiyatının iyisi sizce nasıl olmalı?
Doğrusu üzerine çok düşündüğüm bir konu değil. Ama edebiyat
denildiğinde ilkesel olarak şunu söyleyebilirim, didaktik olmamalı. Metnin
amacı okuyucuya belirli bir fikri aşılamak ya da belirli bir normun doğru
olduğunu göstermek olmamalı. Böyle bir amaçla yola çıkan metinlerin çocuk okura
çok da iyi ulaşmadığını düşünüyorum. Kendi çocuklarım büyürken onlara okuduğum
masallar ve öykülerden, izledikleri filmlerden hangilerini daha çok
sevdiklerine dikkat ederdim. Eski masallar veya onların uyarlamaları daha çok
ilgilerini çekiyordu. Sanırım eski masalların pedagojik olma kaygısı yoktu, bu
yüzden de hikayelerde tekinsizlikler, olumsuz duyguları uyandıracak olaylar
karşımıza çıkabiliyordu. Ben bu alanda kalem oynatmadığım için çok da fazla
yorum yapmak istemem.
2. Hasan Cüneyt Bozkurt: Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi, sizde nasıl izler bıraktı?
Ben okuma yazma öğrenmeden önce çizgi romanların sayfaları
arasında gezinirdim. Sonra hem çizgi romanlar hem de çocuk klasikleri okumayı
sürdürdüm. İlk okuduğum resimsiz roman “Mercan Adası”ydı. Çok etkilenmiştim.
İçinde hiç resim olmamasına rağmen cümlelerin zihnimin içinde canlı bir dünya
kurabildiğine şaşırmış, büyülenmiştim. Vay be demiştim demek gerçek bir roman
böyle bir şey. O zaman öğretmenlerin neden çizgi roman okumayı bırakın
resimsizleri okuyun diye direttiklerini anlamıştım. Gerçi çizgi romanları halen
seviyorum. Onların da farklı imkanları var, insanın üzerinde değişik etkiler
bırakabiliyor.
3 Hasan Cüneyt Bozkurt: Atölyenizden çocuk edebiyatıyla ilgilenen birçok yazar çıktı. Fakat ilkokul öğrencilerine yönelik bir kitabınız yok. Bunu nasıl değerlendiyorsunuz?
Üzerine hiç düşünmediğim bir konu desem? Bir ara, çocuklar
küçükken aklımdan kısa süreliğine geçti, çocuklara yönelik bir şeyler yazmak
ama aklım hep o anda yazmakta olduğum meselelerle meşgul olduğu için sanırım
bir türlü o yola girmedim.
4. Hasan Cüneyt Bozkurt: Çeviri çocuk edebiyatı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok iyi örnekleri var. Yine kendi çocuklarıma okuduklarımdan
hatırlıyorum, Asa Lind’in Kum Kurdu diye bir serisi vardı. İşte yazabilseydim
öyle bir dünya kurmak isterdim.
5. Hasan Cüneyt Bozkurt: Çocuk öyküleri ya da çocuk romanları yazmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Çocuk okuru eğitmeyi amaçlamasınlar. Çocuklar sandığımızdan
çok daha akıllılar. Hatta bizler onları eğitimle yavaşlatıyoruz çoğu zaman,
bazen de durduruyoruz. Onlara doğrudan söyleyebileceğimiz basit olguları hikayeler
yoluyla anlatmaya çalışmak boşuna bir çaba. Örneğin çevreyi ve doğayı kirletmek
kötüdür gibi basit bir bilgiyi görselleştirmek için öykü yazmaya gerek yok,
söyleyin onlar anlayacaktır. Doğayla kendimiz nasıl ilişki kuruyorsak, örneğin
ben bir ağacı büyüleyici bir varlık olarak görüyorum, daha geçen gün bir
bahçeye girdim, içinde 600 yaşında zeytin ağaçları vardı. Bunun üzerimde
yarattığı etkiyi yazarsam çocuk okurun da bundan etkileneceğini sanıyorum.
Söyleşi Yeri: İstanbul, Zorlu PSM
Kaynak: Çocuk Yazar Dergisi, Sayı:3, Sayfa: 2