Bir Performans Ödevi: Latmos Kitabı, Emine Erk Bekdemir

    KUAKMER’in afişinde gördüm yazar Hasan Cüneyt Bozkurt’u. Öncelikle, ilkokul 1. sınıf öğrencileriyle birlikte bir kitap yazmış olması beni çok etkiledi. Rehber adlı kitap antik adıyla Latmos olarak bilinen Beşparmak Dağları’nı ve o çevrenin sorunlarını anlatıyor. Vakit kaybetmeden yazarla tanışmak istedim. Öğrencilerin hayatına dokunan, onların hayatında farkındalık yaratan öğretmenleri hep takdir etmişimdir. Tüm kitaplarını edinip okudum. Grubumuza davet ettim. Öğrencilerimin de bu güzel insanı tanımasını istedim. Görev yaptığım İMKB Anadolu Lisesi’nde rehber öğretmeni olduğum sınıfı durumdan haberdar ettim. Düzenlediğimiz imza ve söyleşi gününde yazarın son kitabı Latmos üzerine konuştuk.
    Latmos bir aşk hikayesi. Beşparmak Dağları’nın hem güzelliklerini hem sorunlarını korku dolu bir labirentten çıkamaya çalışan bir kadının düşlerinden ve onu oradan çıkarmaya çalışan bir ekibin çabalarından izliyoruz. Hasan Cüneyt Bozkurt aynı zamanda, Hindistan’da düzenlenen 4. Chennai Uluslararası Film Festivali’nde en iyi belgesel ödülüne değer görülen Latmos Belgeseli’nin de senaristi. Böyle güzel işleri takdir etmemek mümkün mü? Selçuk İMKB Anadolu Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak derslerine girdiğim bütün sınıflara performans ödevi olarak Latmos kitabını verdim.
    Öğrencilerimiz karşılıklı Türkçe ve İngilizce metinler şeklinde yazılmış bu iki dilli, bilingual kitabı okuyup değerlendirdiler. Çevirileri Şahin Yaldız ve Selin Güven yapmış. Kapak görselindeki tablo Yağızhan Çalışkan’a ait. Hepsi çok güzeldi. Latmos’u tanımalı, öğrenmeliydi öğrencilerim. Yoksa nasıl sahip çıkacaklardı burunlarının dibindeki mirasa, bu kapısız, bekçisiz hazineye? Kitabı okumak onları bu konuda yazılanları okumaya, çekilenleri izlemeye yöneltti. Nasıl olur da güzelim Beşparmak Dağları’mızın kayaları İtalyanların tuvalet taşı olurdu? Hiç kimsenin bizim doğal ve tarihi güzelliklerimizi kirletmesine izin vermemeliydik ve vermeyeceğiz. Bunun için her şeyden önce Latmos’u anlatan sanatsal ürünlerin çoğalmasını diliyoruz.

Emine Erk Bekdemir, Sekiz Eylül Gazetesi, 12 Nisan 2017