Beşparmak dergisinin Mayıs-Haziran sayısını dağıtan Talat Avcı, genç bir yazarı tanıttı bize. Öğrencisiymiş. Gurur duyuyordu besbelli. Genç yazar Hasan Cüneyt Bozkurt, hepimize imzaladı kitabını. 120 sayfalık bir roman. Adı:10:30 Adı ile hemen ilgimizi çekti.
Eve gelir gelmez okudum. Aslında, bir noktada buluşan öyküler de diyebiliriz kitap için. Anlatılan olayların tümünde saat 10:30 dikkat çekiyor. Sanki yazar saat 10:30’da pek çok yerde birden bulunmuş da tek tek gözlemleyip yazmış.
Toplumun her kesiminden insan manzaraları! Sahici! Anlatım öğeleri yerli yerinde kullanılmış. Hani kimi zaman dayanamadığımız için, kimi zaman kızdığımız için, kimi zaman umursamadığımızdan, tiksindiğimizden, yok saydığımızdan ya da kendimizi alıp da gerçeklerden kaçmak istediğimizden görmezden geldiğimiz insanlar vardır ya işte onları görmüş yazar. Görmüş de gerçekliklerinin doğallığı içinde, dili de etkili kullanarak anlatmış, işlemiş.
İşlemiş diyorum; çünkü, alışılmış bir roman kurgusunun dışında yol aldırmış kahramanlarına. Sonra o, 10:30 saati var ya, onun etkili oku ile vurup dizmiş bir bir.
Hasan Cüneyt Bozkurt, 1982 Aydın-Söke doğumlu. Sınıf öğretmeni olarak çalışıyor. Romanını oğlu Yaman Efe’ye adamış.
Farklı yerlerden ele aldığı olayları, çok bildik, tanıdık ve usta bir gözle gözlemleyip anlatışı dikkatimi çekti. Eli, daha yetkin romanlara dönük olan yazarlardan, gelecek günlerde çok güzel çalışmalar göreceğimize inanıyorum.
(09.04.2014) Beşparmak / Kitaplar Arasında – Zehra Ünüvar